16 Ekim 2014 Perşembe

41 YILDIR TROMPET ÇALAN MÜZİSYENİN TUTKUSU


By on 13:00:00

16.10.2014

Trompetçi ve besteci Chris Botti'yi dün gece sahnede ilk kez canlı dinledim. Belki de smooth jazz diye anılan türe çok yakın olmadığımdan Cemal Reşit Rey Konser Salonu'ndaki konsere giderken fazla bir beklentim yoktu açıkçası. Geçen yıl En İyi Pop Enstrümantal Albümü dalında Grammy'i kazandığını, aralarında Sting, Yo-Yo Ma, Andrea Bocelli, Steven Tyler, Josh Groban, John Mayer'ın da olduğu ünlü müzisyenlerle çalıştığını, listelerde 1 numaraya yükselen albümler kaydettiğini elbette biliyordum ve ama bütün bunların dışında beni konsere çeken neden, dokuz yaşından beri trompet çalan ve 52 yaşında dünya çapında yılda 300 dolayında performans gerçekleştiren bir sanatçının müzik tutkusuna canlı tanık olma isteğiydi. Çünkü bunu ancak yaşayarak hissetmek olanaklı.

CRR sahnesini kendisine eşlik eden sekiz müzisyen ile paylaştı Botti. Her biri çok iyi birer virtüözden kurulu ekibindeki çalışma arkadaşlarının önüne geçmeden, aksine yaptığı sunumlarla onları teker teker öne çıkaran bir program izledi. Konser de düşündüğümün tersine klasik caz konserlerinin aksine Chris Botti odaklı değildi; özel konuklar olarak anons ettiği çıplak ayaklı zarif ve genç kemancı Lucia Micarelli, enerjisiyle bütün salonu ayağa kaldıran muhteşem vokalist Sy Smith ve Ukraynalı operacı tenor George Komsky, konsere büyük katkıda bulundular. Botti'nin sürekli ekibinde yer alan Richie Goods (bas), Andy Ezrin (klavye), Geoffrey Keezer (piyano), Leonardo Amuedo (gitar) ve Billy Kilson (davul) da mükemmel bir uyumla son derece enerjik bir performans sergilediler. Özellikle Billy Kilson'ın şahane davul solosu gecenin en parlak anlarındandı.

Konserde Rodrigo'dan "Concierto du Aranjuez", Miles Davis ve Bill Evans'tan "Sketches of Spain", Ennio Morricone'den "Cinema Paradiso", Leonard Cohen'dan "Hallelujah" gibi klasiklerin yanı sıra, Burt Bacharach ve Hall David bestesi "The Look of Love", Ray Noble bestesi "The Very Thought of You" adlı şarkıları R&B formuna yakın bir tarzda Sy Smith'in Randy Crawford'u anımsatan yorumuyla çalındı. "The Very Thought of You" sırasında, Smith ve Botti'nin dinleyicilerin arasına karışması, şarkıların arasında Botti'nin verdiği bilgiler ve yaptığı espriler, sahne ile seyirci sıraları arasında sıcak bir hava yarattı. Sy Smith'in Sting'in 1996 tarihli meşhur baladı "La Belle Dame Sans Regrets"i Fransızca bossa nova tarzında yorumu takdiri hak ediyordu. Ancak Sy Smith'in bütün salonu ayağa kaldırıp dans ettirdiği an "Let's Stay Together"da yaşandı. Al Green'in 1972'de yazdığı şarkıyı Tina Turner'ın R&B versiyonuna yakın bir tarzda çaldı Chris Botti ve ekibi.

Yoğun alkışlar sonrasındaki bis sırasında "Nessun Dorma" ve ardından "My Funny Valentine" ile gece sona ererken, salondaki hemen herkes için keyifli bir konser yaşandığı gözlemleniyordu. Bazı anlarda şarkı seçimleri ve yorumlama tarzları benim için fazla romantik kaçsa da, caz, pop, R&B ve hatta rock türünü buluşturabilen çok renkli ve güzel bir konserdi. Botti, gecenin sonunda sahneye gelip "Daha fazla çalmak isterdik ama bu gece Osaka'ya uçacağız," dedi. O anda bir daha düşündüm; sürekli uçup yılda 300 kere bu performansı göstermek herkesin harcı değil. 9 yaşında trompet çalmaya başlayan bir müzisyeni 52'sinde sahnede görmek, 41 yıldır süren bu tutkuya tanık olmak, benim için bir kazançtı. Belki artık eski albüm kapaklarındaki kadar genç görünmüyor ve biraz da kilo almış ama kimin umurunda, trompeti çok ustaca çalıyor. Umarım 72'sinde de dinleriz kendisini. Yolun açık olsun Chris Botti!

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate