26 Şubat 2012 Pazar

Vitrindeki Albümler 106: Air - Le Voyage Dans La Lune (EMI)


By on 10:53:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 26 Şubat 2012

“Sinema tarihine ilk bilimkurgu filmi olarak geçen “Le Voyage Dans la Lune” (A Trip to the Moon) için kimler müzik yapabilir?” diye sorup, liste yapmamı isteseler, o listede mutlaka Air olurdu. Müziklerinde daima var olan sinemasal etki bir yana, elektronikaya retro-fütüristik yaklaşımları nedeniyle bunu tercih ederdim.

Gerçeği sinematografiyle manipüle etme yeteneği nedeniyle “Cinemagician” (Sinebüyücü) olarak da anılan Georges Méliès’nin yönettiği 1902 tarihli film, bir grup astronotun Ay’a planladığı seyahati konu alıyor. 14 dakikalık kısa bir film ama döneminin teknik sınırlamalarına karşın, sinema tarihindeki ilk animasyonları kullanıyor.

Méliès’nin filminin elden geçirilip teknik olarak yenileneceğini ve Air’in filme müzik yapacağını duyduğumda nasıl bir sonuç ortaya çıkabileceği üzerine kendimce kafa yormuştum. Air’in daha önce Soffia Coppola’nın “The Virgin Suicides” adlı filmi için yaptığı müziği ve “Marie Antoinette” ile “Lost in Translation” soundtrack albümlerinde yer alan çalışmalarını bildiğim için, bu kez de görüntü ile müzik arasında çok yakın bir bağ kurulabileceğinden şüphem yoktu. Tek endişem, her zaman olduğu gibi, müziğin görüntünün gerisinde kalması, başka bir deyişle ancak görüntü eşliğinde dinlendiğinde beğenilir olmasıydı.

Filmle aynı adı taşıyan albümü aklımdaki bu endişeyle dinledim. Bir bilimkurgu meraklısı olarak, filmin görüntüleri elbette aklımda. Onu ne kadar geri plana itebildiğimi bilemiyorum ama bir albümün üzerimdeki etkisini belirlemek için başvurduğum yöntemler var; onlardan bazılarını uyguladım ona da. Her şeyden izole olduğum anlarda müziği kendime yakın bulmam önemli. “Le Voyage Dans la Lune” benim açımdan bu testleri geçti. Film ya da beni oyalayacak başka hiçbir unsur olmadan kendi ayakları üzerinde durdu.

Air’in 14 yıl önce “Moon Safari” ile başlayan Ay yolculuğu çok başarılı sonuçlanmıştı. Bu kez de stüdyoda gerçek enstrümanlarla atmosferik bir hava yaratmışlar. Ay hakkındaki bir filme cızırtılarla, biplemelerle dolu çok daha soğuk bir müzik yapılabilirdi elbette ama söz konusu filmin 1902’deki teknikle çekildiğini düşünürseniz, bu yöndeki bir seçim, absürd bir sonuç doğurabilirdi.

Air’in başarısı, böyle bir film için tam gerekeni yapmış yani hem fütüristik hem de sıcak bir müzikle donatmış filmi . “Cosmic Trip” ve “Sonic Armada”da biraz daha ağır basan teknolojik soundu arka planda yaylılar ile dengelemiş.

Who Am I Now?”da Au Revoir Simone’un “Seven Stars”da Beach House’dan Victoria Legrand’ın vokalleri kullanılmış. Ben vokal kullanımını çok gerekli bulmadıysam da, “keşke olmasaydı” diyecek kadar kesin bir itirazım da yok.

İllüzyonist sinemacı Méliès’nin beyazperdede yaptıklarıyla da çok örtüşmüş Air’in müziği. Bu bir film müziği olduğuna göre, sonuçta onu da belirtmek gerek. Örneğin 1 dakika 38 saniyelik “Décollage” adlı parçada davul sesleriyle başlayan gergin havanın birden hiç beklenmedik bir anda piyano sesinin girişiyle değişmesi, bir ayrıntıdır ama çok dikkat çekicidir.

Bir Air hayranı, Jean-Bénoit Dunckel ve Nicolas Godin’in Georges Méliès’nin yaratılığı ile buluşmasını zaten kaçırmaz. Ama Air hayranı olmasanız da, karanlık ve garip elektronik sesler, şaşırtıcı bir sinemasal sound ilginizi çekiyorsa, 38 dakikalık bu Ay yolculuğuna eşlik etmenizi öneririm.





-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate