20 Kasım 2014 Perşembe

Balmorhea + Tom Adams @ Salon


By on 16:34:00

20.11.2014


Minimalist ve deneysel enstrümantal müzik dinleyicilerinin geçen yılki konser sonrasında artık daha yakından tanıdığı Balmorhea bu kez, altı üyeden oluşan bir ekiple değil, sadece kurucuları Rob Lowe ve Michael Muller ile dün akşam Salon sahnesindeydi. Dolayısıyla dünkü konser ile 2013'teki farklıydı; gitar, org, banjo, efekt pedalları ve bilgisayar kayıtlarıyla oluşturulan ses atmosferi daha yalındı. Grup bu yıl iki konser için İstanbul'a gelmesine karşın ilgi az değildi. Salon'da üst katta yere oturarak izleyenler diğer konserlere oranla daha fazlaydı; birisi "tam sevgili ile baş başa dinlenecek konserdi" diye yazmış sosyal medyada. Gerçekten de başını sevgilisinin omzuna dayayıp dinleyen epey çift gördüm. Balmorhea'in klasik müzik le minimalizmi buluşturan tınıları, insanı güzel hayaller kurmaya yöneltiyor. Bunu yapmak için de en iyi konum sevgili omzu elbette.



Balmorhea sahneye gelmeden önce gecenin açılışını İngiliz multienstrümantalist, besteci ve prodüktör Tom Adams yaptı. Huddersfield Üniversitesi'nde elektronik müzik dalında eğitim görürken, aynı zamanda çeşitli projelerde görev alan, "The Knife That Killed Me" adlı filmin müziklerini yapan ve 2015'te ilk solo albümünü yayınlamaya hazırlanan bir müzisyen Adams. Daha önce kendi olanaklarıyla yayınladığı "In the Constant Noise" ve "The Coldest Winter" adlı kısaçalarları bulunuyor. Enstrümantal rock, ambient, elektonika ve dreampop'u bir araya getirerek ses manzaraları yarattığı ilginç bir tarzı var. Balmorhea öncesinde sahneye tek başına çıkarak farklı soundlara uzanan kısa bir set sundu.



Balmorhea, ilk kez bu turne için Peter Liversidge'in hazırladığı görselleri de kullandı konser sırasında. Belli bir anlam yüklenemeyecek manzara görüntüleri eşliğinde dinledik dingin melodileri. "Böylece devamlı bizim yüzümüze bakmak zorunda kalmazsınız," diyerek espriyle söz ettiler görsellerden ama ben yine de tepedeki görüntülere değil sahneye bakmayı tercih ettim. Bir ara giriş katında ayakta duran dinleyicilerin arasında birisi aniden bayılarak yere düştü. Çalmayı kesen ikili de, bizde epey endişelendik ama uzun sürmedi bu durum; rahatsızlanan kişi yanındakilerin yardımıyla ayağa kaldırılıp salondan çıkarıldı. Sonrasında Rob Lowe şaşkınlıkla salondakilere, "Çalmaya devam edelim mi?" diye sordu, dinleyicilerden onay gelince yeniden başlayan gitar tınılarıyla başka bir dünyaya doğru yol aldık.

Minimalist enstrümantal müziğin karakterindeki soyutluk, dinleyenin kendi evrenini yaratmasını sağladığından hep beni büyülemiştir. Balmorhea, bu yıl yayınladığı "Heir EP"de de sergilediği gibi, bu karakteri özenle koruyan bir müzik yapıyor. Kimi zaman pastoral manzaralara uyacak kadar kırılgan ama kimi zaman da fırtına öncesini haber verecek kadar çarpıcı ama her zaman etkisi güçlü bir müzik bu.

Bununla birlikte sahnede altı kişi olduklarında doğal olarak daha zengin bir sound elde ettiklerini de söylemem gerek. Dün akşamki 2007 yılındaki Balmorhea'ya bir saygı duruşu gibiydi; hayatın akışını biraz olsun yavaşlatmak isteyip de yapamadığımız bu dünyada güzel bir duraktı. İkili konserlerin, grubun ilk albümü "Balmorhea"in bu yıl yeniden yayınlanması nedeniyle tercih edilen bir konsept olduğu belli. Grubun diğer elemanları evlilik, çocuk sahibi olma ve solo projeler gibi işlerle meşgul olduğundan gelecek günlerin neler getireceği bilinmez ama beklemeye değer.



(Fotoğraf ve videolar bana aittir.)

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate