8 Nisan 2012 Pazar

'Patron' Dimdik Ayakta


By on 10:59:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 8 Nisan 2012

NEW JERSEY - Bruce Springsteen’i hayatımda ilk kez salı gecesi New Jersey’de canlı dinledim ve konser sonrasında söylediğim ilk cümle şu oldu: Bugüne kadar ‘Patron’u konserde görmemiş olmak, ne kadar büyük bir kayıpmış!

Elbette albümlerini uzun yıllardır dinliyorum ama onu kendi memleketinde izlemek tek kelimeyle muhteşem bir deneyimdi. New York’a arabayla yaklaşık 20 dakika uzaklıkta bulunan, 20 bin izleyici kapasiteli Izod Center’a konserden saatler önce vardığımda tam bir parti havası vardı. Özel arabalarıyla gelenler bagajları yiyecek ve içecekle doldurmuş, portatif masalarını, sandalyelerini açmış bir tür piknik yapıyorlardı. Arabalardan etrafa yayılan Springsteen şarkılarını dinleyerek bekledik konseri.



Saat 20.30’da rock müziğin ‘Patron’u Bruce Springsteen ve emektar grubu E Street Band, 16 kişilik bir ekip olarak sahnedeydi. Açılışı geçen ay yayımlanan albümleri “Wrecking Ball’dan “We Take Care of Our Own” ile yaptıklarında 20 bin kişiden çıkan alkış ve ıslık seslerinin, Izod Center’ın temelini değilse de duvarlarını titrettiğini tahmin ediyorum.

Piyano, akordeon, keman, beş kişilik bakır nefesliler grubu, iki davul, klavye, gitarlar ve vurmalı çalgılardan oluşan E Street Band’in profesyonelliği Springsteen’in sahnedeki karizmasıyla birleşince, tüm salon üç saate yakın süren konseri neredeyse başından sonuna ayakta dinledi.

Bir ara herkesin “Bruuuuce!” diye bağırmasıyla, siyasi parti kongrelerinde liderin konuşmasını dinleyen delegelerin heyecanını anımsatan anlar da yaşandı ama Patron’la hayranları arasındaki ilişki onların çıkar ilişkisiyle kıyaslanamayacak kadar içten ve dürüst.



Toplam 2 saat 45 dakika süren konserde yeni ve eski şarkılarından 25 tanesini hiç ara vermeden çaldı Springsteen ve ekibi. “Because the Night”, “The Rising”, “Born to Run”, “Dancing in the Dark”, “Thunder Road” gibi çok sevilenlerin yanı sıra, Jimmy Cliff’in “Trapped” ve Smokey Robinson ile Boby Rogers’ın 1964 tarihli bestesi “The Way You Do the Things You Do” adlı şarkılarını yorumladılar.



Bir dakika yerinde durmadı Patron; sahnenin dört bir yanına koştu; izleyicilerin arasına daldı, eller üzerinde kaldırılıp gezdirildi, bir bardak birayı çenesinden aşağıya akıta akıta bir dikişte içti, kalabalığın içinden küçük bir kızı sahneye çıkarıp ona “Waitin’ on a Sunny Day”i söyletti.

30 yıl önce açılış konserini verdiği salonda yeniden sahneye çıkıp, hemşerilerinden aynı derecede yoğun ilgi görmek, onu duygulandırmıştı belli ki. “Sizi özlemiştik. Bu akşam sizleri uyandırıp, sarsmak istiyoruz. Yüreğiniz yanmadan, elleriniz acımadan, sırtınız ağrımadan eve göndermeyeceğiz sizi. Bizim de göğe doğru yükselmek için size ihtiyacımız var. Değişmeyin!” dedi.



Duygusal anlar en yoğun düzeyine, Springsteen’in grubun geçen yıl ölen saksafoncusu Clarence Clemons’u andığı dakikalarda ulaştı. “Wrecking Ball” albümüne ilham veren Occupy Wall Street (Wall Street’i İşgal Et) eylemine de atıf yaparak politikadan uzak kalmadı Patron. “Biz burada eğlenceli bir gece geçiriyoruz ama dışarda çok zor şartlar altında yaşayanlar var; insanlan işlerini, evlerini kaybediyor, emekli olup geçinemeyenler var, temel hizmetlere ait ödenekler bütçeden çıkarılıyor, hayatımız boyunca tanık olduğumuz en zorlu dönemdeyiz” diyerek gerçeklerin altını çizdi.

Konserden önce beklerken 20’li yaşlarındaki Aaron ve babası Charles ile tanışmıştım. Baba, Ohio’dan kalkıp konser için gelmiş, New York’ta gazetecilik okuyan oğluyla birlikte soluğu New Jersey’de almışlar.

Springsteen’in sizi en çok etkileyen yanı ne?” diye ikisine de sorduğumda, Aaron, “Doğrusu ben önce babamla daha fazla zaman geçirebilmek için onu dinlemeye başladım ama sonra bırakamadım” dedi. “Bırakamadı; çünkü sağlam duruşu, rock’n roll’dan ödün vermeyişi oğlumu da etkiledi” diye devam etti babası.

Doğru söylüyordu; hem müzik hem de politika açısından dik duruyor Patron.



http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=328492

-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate