9 Mart 2016 Çarşamba

DENEYSEL/YERALTI MÜZİK SAHNESİNDEN 5 KEŞİF


By on 15:02:00

9.3.2016

SUPER BESSE

Belarus deyince aklıma sadece ülke ile ilgili en temel bilgi geliyor: Bir zamanlar Sovyetler Birliği’nin içinde yer alan ve 1990’da bağımsızlığını ilan eden, Rusça konuşan insanların yaşadığı kuzey ülkesi. Ama artık Belarus diyene “Super Besse!” diye karşılık verebilirim. Ülkenin başkenti Minsk’te yaşayan üç gencin kurduğu grup, Joy Division’ı anımsatan post-punk/coldwave soundunu çarpıcı bir vokalle buluşturup, duyar duymaz insanı adeta 80’lerin ilk yıllarına ışınlayan etkileyici bir müzik yapıyor. Alex Sinica (bas), Maksim Kulsha (vokal, gitar) ve Pavel Mikhalok (klavye) üçlüsü, 2013’ten bu yana yayınladıkları tekli ve kısaçalarlardan sonra, geçen yıl Riga, Letonya merkezli bağımsız plak şirketi I Love You Records etiketiyle “63610*” adlı bir albüm yayınladı. Şarkı sözleri Rusça olduğundan ne anlattıklarını henüz bilmiyorum ama melankolik atmosferi dans ile buluşturan bu güçlü müziğe kayıtsız kalmak olanaksız.



NISENNENMONDAI

1999’da Tokyo’da kurulan Japon enstrümantal üçlü Nisennenmondai’nin “N” adlı kısaçalarını ilk Londra’daki bir plakçı ziyaretlerimden birinde görmüş ve dinlemek için kulaklığı taktığım anda kapılmıştım müziklerine. Yetenekli üç genç kadının kurduğu grup, geçen yıl mart ayında “N” kısaçalarındaki şarkıların canlı versiyonlarından oluşan bir albüm yayınladı. Albümün özelliği, prodüktör Jason Scheerer’in Live At Cloud Hill serisinden çıkması. Bu seri, grupların prodüktörün Hamburg’daki stüdyosunda küçük bir dinleyici kitlesinin önündeki canlı performans kayıtlarından oluşuyor. En fazla iki analog bant uzunluğundaki performans canlı kaydedilip miksleniyor ve doğrudan mastering işlemine girip plak olarak basılıyor. Sonuçlar elbette son derece yoğun, etkileyici oluyor. Nisennenmondai’nin bu canlı kaydı da olağanüstü dinamik. Krautrock’u tekno ile buluşturan bu sarsıcı müziği, deneysel saykedelik rock sevenler kaçırmasın. Ayrıca üçlünün bu yıl yeni bir albüm yayınlayacağını da belirtmekte fayda var.


HEMM ROHM

Berlin deneysel müzik sahnesi yeni sesler keşfetmek isteyenler için sonsuz seçenekleri olan devasa bir alan. Sürekli gezindiğim o alanda aktif alan bir grup, bu kez kendiliğinden beni buldu. 2014 yılından beri sesler arasındaki ilişkiler ve kontrastlar üzerine kayıtlar yapan Hemm Rohm, dijital dünyada benimle temas etti. Daha doğrusu grup üyelerinden birisi Mixcloud’a yüklediğim Vegan Logic programlarını dinleyip bana ulaştı ve grubun kayıtlarını gönderdi. Geçen yıl ilk kısaçalarları “Shade Olympics”i yayınlamışlardı, bu yıl o kayıttaki parçaların farklı düzenlemelerinin olduğu yeni bir EP daha çıktı. “Bitkin loop’lar, titrek sonsuzluk ve sert dokularla müphem ses gezintileri yarattıklarını” belirtiyor grup üyeleri. Bu tanım size de ilginç geliyorsa takibe alın derim.



KAOSMOS

Uzay Uzay adıyla da bilinen Filiz Sert’in tek kişilik ambient, elektronik, modern klasik müzik projesi Kaosmos, son dönemde İstanbul yeraltı müzik sahnesinde keşfettiğim isimlerden birisi oldu. Geçen yıl yayınladığı “Galaxsynth” albümündeki büyüleyici karanlık atmosferin içinde sürüklenirken kendimi uzay boşluğunda hissettiren bir müzik yapıyor. Uzun süre Klasik Batı Müziği ve piyano eğitimi alıp sonunda kendi odasında elektronik müziğin büyülü dünyasına dalmış Uzay Uzay. Karanlık sihirli piyano temalarını, synthesizer’ın soğuk katmanlı cızırtılı mırıldanmalarıyla birleştiren müziğinin gerisinde olasılıkların, rastlantıların ya da tercihlerimizin getirdiği durumların, olayların ve bunların hepsinin kozmos içinde birbirini tetiklemesinin doğurduğu sonuçları ifade eden bir kaosun izi var. O kaostan kaçış için de solucan deliği olarak uzayı ilham alıyor. Kaosmos’un sofistike ve gizemli dünyasına siz de buyrun...



BEWITCHED AS DARK

Enstrümantal, EBM, gothic rock, darkwave, synth odaklı müzik yapan Bewitched As Dark (B.A.D.) için “Tek bir kadından oluşan proje” deniyor soundcloud sayfasında. Kendisiyle radyo programım için temas ettiğimde son beş yıldır müzik yaptığını, Mersin’de ikamet ettiğini öğrendim. Gerçek adıyla değil, Bewitched As Dark olarak anılmak istediği için adını vermiyorum; sonuçta önemli olan müziğiyle öne çıkması. Şarkılarını dinlerken sanki gece vakti bir ormanın ortasında nereye gideceğimi bilmeden duruyormuşum gibi hissediyorum. Bir saniye sonrasında başıma ne geleceğini bilemediğim anları zihnimde canlandıran müziklere ayrı bir düşkünlüğüm var ve söz konusu belirsizliğin gücünü en iyi duyumsatan da synth’lerin sürüklediği darkwave. Bewitched As Dark’ın korku ve gizemle dolu müzikal serüveni bu nedenle çok cezbedici.



(Bu yazı ilk olarak Şubat 2016'da Red Bull Müzik'te yayınlanmıştır. http://www.redbull.com/tr/tr/music/stories/1331775506943/deneysel-muzik-sahnesinden-5-kesif-zulal-kalkandelen)

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate