3 Ağustos 2013 Cumartesi

STARA RZEKA - CIEŃ CHMURY NAD UKRYTYM POLEM


By on 20:07:00

İyi ki internet var, iyi ki Bandcamp gibi yeni müziğe alternatif kapılar açan plaftormlar var. Bazen bir dalıyorum Bandcamp'e, bir sayfadan diğerine geçerek saatler geçiriyorum. Daha önce hiç duymadığım grupları bu şekilde rastgele keşfetmekten büyük keyif alıyorum. Bana, Eno'yu ve Oblique Strategies mantığını hatırlatıyor bu. O şekilde tesadüfen bir linke tıklamasam belki de hiç duymayacağım müziklerle karşılaşıyorum. Bazısı kayda değer olmuyor, kısa bir süre sonra başka sayfaya atlıyorum ama bazılarında takılıp kalıyorum. Geçenlerde bir tanesine fena takıldım. Baktım öyle internetten dinlemekle olmuyor, verdim parayı aldım albümü. Bir albümü hayatımın her anına sokabilmek için hem müzik setinde dinleyebilmeliyim, hem de mp3 çalar aracılığıyla sokakta...

Bir süredir hayatımın soundtrack müziklerinden birisi haline gelen bu albüm, Polonyalı bir müzisyene ait. Stara Rzeka adını ilk kez duydum. İlk solo albümünü bu isim altında yayınlayan Kuba Ziółek, bugüne kadar drone-ambient üçlüsü Alameda Trio, saykedelik ambient grubu Innercity Ensemble ve noise rock grubu Ed Wood'da çalan bir gitarist, vokalist ve şarkı yazarı.

Yaşadığı Stara Rzeka (Eski Nehir), 1945 öncesinde Almanlara ait olan kuzeybatı Polonya'da bir bölge. Bandcamp üzerinden albümü dinlerken, bir yandan da internetten o bölgenin fotoğraflarına baktım. Sadece ağaçlar arasında tek tük evlerin olduğu boş bir bölgede akıp giden nehir, onun üzerinden geçen gösterişsiz bir köprü ve nehir kenarında çalılıklar görünüyor. Belli ki iş arayan gençlerin umutsuzluk ve sıkıntı içinde terk ettiği yerlerden birisi. Sakinliğin arkasında böyle bir hüzün de var sanki. Bir yandan doğanın yalınlığını ve Doğu Avrupa kırsalının güzelliğini, diğer yandan da insanın yalnızlığını düşündürdü bana.

12 dakika 10 saniyelik açılış şarkısı "Przebudzenie Boga Wschodu", akustik gitarla folk havasında başlıyor ama yarısından sonra işin içine efekt pedalları, synthler girince şarkı kendi içinde evrilerek enstrümantal rock'a dönüşüyor. Ziółek'in bu şarkının, kafası iyi bir haldeyken güneşin doğuşunu izlemekle ilgili olduğunu söylediğini okumuştum. Aslında olağanüstü olan bir olayın nasıl her gün gerçekleştiğinde sıradanmış gibi önemsenmediğinden söz ediyordu. Gerçekten kaç kere özel olarak oturup gündoğumunu izledik? Nasılsa her gün oluyor diye hep kafayı vurup uyumuyor muyuz? Her gün izlemek olanaklı değil elbette ama fazla önem vermediğimiz de bir gerçek.

Albüme böyle müthiş bir giriş yaptıktan sonra nasıl devam edecek diye merakla ikinci şarkıya geçince, şaşkınlığım biraz daha arttı. Bu defa dümen black metal'e kırılmıştı. "Tej Nocy/Bron Nas Od Zlego" adlı yaklaşık 8 dakikalık parça, adından da anlaşılabileceği gibi, iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm "Tej Nocy", insanın soluğunu kesebilecek güçteki 3 dakikalık fırtına, akustik gitar ve sample'lar eşliğinde Ziółek'in vokaliyle "Bron Nas Od Zlego"da duruluyor.

Albüme adını veren şarkı "Cień Chmury Nad Ukrytym Polem", ilk şarkıyla aynı uzunlukta, tam olarak 12 dakika 10 saniye sürüyor. Dark ambient'a Polonya dilinde konuşan bir kadının sesi eşlik ediyor. Ne yazık ki neler anlattığını anlayamadım ama şarkının isminin tam olarak "gizli bir alanın üzerindeki bulutun gölgesi" anlamına geldiğini öğrendim. Kadının konuşması bitince müzik bu kez sarsıcı bir drone'a evriliyor ve son 3 dakikada yine ambient'ın sakinliğinde fırtına diniyor.

Beni albümde en çok etkileyen şarkı "Prześwit" oldu. Ziolek'in ne dediğini bilmesem de gitarın dilinden anlıyorum; müziğin yansıttığı hüzün dokundu bana. 5. şarkı "Nächtlich Spaziergang Durch Klinger"deki elektronik seslerle yaratılan gizemli atmosfer, beni albüme daha çok çekti. Müzik dinlerken sonunda ne çıkacağını bilmediğim yollara girmek gibi bir merakım var. Bu şarkı da beni, akustik-elektronik enstrümantasyonun yaratabileceği en güzel yollardan geçirdi. Hiç bitmesin istedim.

Stara Rzeka "Cień Chmury nad Ukrytym Polem" album teaser from karolina glusiec on Vimeo.

Ancak son şarkıya varmıştım bile. Albümdeki tek İngilizce isimli şarkı "My Only Child"da, Nico'nun ünlü şarkısını yeniden yorumlamış. Terk edilen bir yer ve geride kalan zaman için seçilebilecek en anlamlı şarkılardan birisi bu. İlk başta, orijinalindeki gibi vokali ön planda tutmuş ama yarısından sonra enstrümantal rock'ın gerilimli ruhunu yansıtıp albümü öyle bitirmiş.

Farklı türleri barındıran yapısıyla son derece eklektik bir sound hakim albümde. Bir şarkıdan diğerine geçiş ne kadar yumuşaksa, şarkıların kendi içindeki dönüşümleri de o kadar sert. Albümde Polonya diline ve kültürüne ait çok derin bazı yansımaların olduğu açık ama ne yazık ki onları tam olarak algılayabilmek için o dili bilmek gerek. Yine de şarkıların verdiği duygu çok yoğun; farklı bir dilde söylense de etkileyici bir müziğin dil engelini aşabileceğinin iyi bir örneklerinden birisi bu albüm. Stara Rzeka, kendi içinde hem karanlığı hem de aydınlığı barındıran müziğiyle, yılın en güzel abümlerinden birisini yapmış.

İlgilenenler için ilginç bir bilgi de albümün hem CD hem de kaset olarak yayınlanmış olması. İkisinde yer alan şarkılarda da farklar var. Mesela "Prześwit" kaset versiyonunda yok, "Korona" adlı farklı bir şarkı var... İki versiyonun tümünü aşağıdaki bağlantılardan dinleyebilirsiniz.

CD/dijital versiyonu:



Kaset versiyonu:




Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate