17 Eylül 2012 Pazartesi

Deli mi Dahi mi?


By on 07:23:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 17 Eylül 2012

Alternatif müzik dünyasının son yıllarda dikkati çeken yeteneklerinden birisi Ariel Pink; deli mi yoksa gerçek bir dahi mi olduğu tartışılan sıradışı bir isim. Konserlerindeki alışılmadık tavırları nedeniyle canlı performanslarının ünü pek iyi değil ama 34 yaşındaki Los Angeleslı müzisyen, bugüne kadar kendi evinde yaptığı kayıtlarla başladığı kariyerinde epey yol kat etti. Aralık ayında yeni albümü “Mature Themes”in turnesi kapsamında yolu İstanbul’da Babylon’a da düşecek. O Türkiye’ye gelmeden ben onu New York’ta izleme olanağı buldum.

Saykedelik pop, noise pop, freak folk başta olmak üzere birçok müzik türünü birbirine geçiren lo-fi kayıtlarıyla tanıyoruz Ariel Pink’i. Doğal olarak konserde de bu tür bir çeşitliliği bekliyordum ama albümlerinden çok daha sert çalacaklarını tahmin etmemiştim. Hem tuşlu çalgı hem de gitar çalan iki müzisyene ek olarak, bir gitarist ve davulcu ile beş kişiden oluşan ekibiyle Ariel Pink’s Haunted Graffiti, Webster Hall’da 90 dakikalık bir glam rock / progresif rock şovu gerçekleştirdi. Konserden öte görsel yanı da ön plana çıkarılan, zaman zaman teatral bir havaya bürünen, epey yüksek sesli ve çok enerjik bir şovdu izlediğim.

Ariel Pink, pembe renge boyanmış saçları ve yüzündeki koyu makyajıyla da glam rock dönemini hatırlattı ama işin ilginç yanı, bu görüntüyle tamamen zıtlık içerecek şekilde pantolon ve kareli gömlekten oluşan son derece sıradan bir kıyafeti vardı.

The Beatles’ın “Love Me Do” adlı şarkısına yaptıkları bir cover’la açtı şovunu. Ağırlığı “Mature Themes”den olmak üzere şarkılarını arka arkaya seslendirirken sanki sahnede değil, evinde kendi kendine eğleniyormuş kadar rahattı. Konser boyunca sahnede gözüken, şişman, sakallı ve üzerinde ayılı bir pijama altı olan yaşlı bir adamla sürekli şakalaştı, aletlerden çıkan sesleri bozup ajite etti, elinde birasıyla dinleyicilerin üzerine atladı ve mikrofonu ağzının içine sokup ısırmaya çalıştı.

Arkadaki ekranı kapak kızlarının ve ünlü oyuncuların fotoğrafları kaplarken, saykedelik etkiyi iyice yoğunlaştıran renk ve desen karışımları da kullanılmıştı. G noktasından söz ettiği şarkısında vajinayı andıran görüntüler kapladı ekranı. O sırada orgazmı hatırlatan çığlıklarla eşlik etti görüntülere.

Ama sahnedeki kargaşaya rağmen, gözlerindeki delice bakışları ve ufak çılgınlıkları saymazsak, konserde daha önce anlatılanlar kadar kendini dağıtmadı Ariel; tamamen kendisiyle ilgiliydi, arada bir kuvvetli çığlıklar atması ise iyi oldu. Çünkü çoğu zaman sert gitarlar vokali boğuyordu ve kaotik ortamda ne dediği anlaşılmıyordu.

Şovdan sonra kararımı verdim: Bana göre Ariel Pink, delilik ile dahilik arasında bir yerde; sahnede gördüğüm karakter, albümlerinde de izini bulduğum biraz kaçık ama çok yaratıcı bir müzisyen.

-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate