27 Ağustos 2012 Pazartesi

Hem Tatlı Hem Sert


By on 06:46:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 27 Ağustos 2012

Aslında yazının başlığını “Bittersweet Memories” adlı şarkısından esinlenerek “Acı Tatlı Feist” koyabilirdim; böylece Kanadalı ozan şarkıcı Leslie Feist’ın hem insanın içini titreten folk baladlarına hem de yaz meltemini andıran daha hafif pop şarkılarına atıf yapabilirdim. Ama benim vurgu yapmak istediğim esas nokta, onun canlı performans sırasındaki farklı karakterleri.

Küçükçiftlik Park’ta İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın organizasyonuyla gerçekleşen konser, bu yazın en merakla beklenen müzik etkinliklerinden biriydi. Feist, çok ustalıkla kullandığı pürüzsüz sesi ve yaşanmışlıkları yansıtan incelikli şarkı sözleri nedeniyle yıllar önce benim de ilgi alanıma girdi. Müzik yaparken ortaya koyduğu içtenliği sezebildiğim sanatçılar arasında o da.

Bu hislerim, konserden önceki akşam Boğaz’da grup üyeleri için düzenlenen tekne gezisinde daha da pekişti. Çok sıcakkanlı, konuşkan, sempatik ve egolardan arınmış bir müzisyen Leslie. Konser sırasında gitarını usulca çalıp, görsel karşılığı duru bir göl manzarası olabilecek saflıktaki sesiyle şarkılarını söylerken yine o Leslie sahnedeydi.

Ancak bir an geliyor, o gülümseyen, yumuşak bakışlı kadın gidiyor, gitar tellerine daha sert vuran, 15 yaşında punk grubundaki isyankar Leslie Feist geliyor sahneye. Bir bakıyorsunuz, o sakin Leslie, bu yıl “A Commotion” adlı şarkısına metal grubu Mastodon’un yaptığı cover için çekilen videodaki ortalığı dağıtan Leslie olmuş. Bu anlar konserde çok değildi ama benim en favori anlarım da onlar oldu. Özellikle multienstrümantalist Charles Spearin’in yanına gidip, gitarıyla onunla düet yaptığı dakikalar konserin en güzel yanıydı.

Bu arada Spearin’i özel olarak anmadan geçmemek lazım. Broken Social Scene’den tanıdığımız bu çok yetenekli müzisyen, “Free Pussy Riot” yazan afişin yapıştırıldığı perküsyon setinin ardında mucizeler yarattı; keman yayıyla çaldığı perküsyonun yanı sıra, trompet, gitar, marakas, mızıka ve klavyeye de dokundu elleri.

Leslie Feist, tekne gezisinde tanık olduğum canayakın tavrını gece boyunca sahnede de sürdürdü; sık sık Türkçe kelimeler söyleyip seyirciyle sıcak bir diyalog kurdu. Kalabalık arasından Kanadalı olduğunu söyleyen birini bulup sahneye davet etti. Ama sanırım konserde en çok eğlenenler, geri vokal yapan Mountain Man adlı indie folk grubundaki üç kadın müzisyendi. Feist’a hem sound olarak hem de çılgın danslarıyla konser atmosferini renklendirmek açısından büyük katkıları oldu.

1 saat 45 dakika süren konserde, 10 tanesi son albüm “Metals”dan, 6 tanesi 2007 albümü “The Reminder”dan ve 3 tanesi de 2004 albümü “Let It Die” dan olmak üzere toplam 19 şarkı dinledik. “Let It Die”ı çalmadan önce romantik ruhlu olanlara dans etmeleri için seslenip, daha önce sahneye çıkan dinleyiciyi Amerikalı kız arkadaşıyla birlikte tekrar çağırdı. Onların arkasından dört çift daha sahneye çıktı. Koklaşmalar, öpüşmeler arasında aşırı dozda romantizm yayıldı havaya ama aslında ne ironidir ki şarkı, kırık bir kalbin en üzücü yanından, biten bir ilişkiden söz ediyordu.

Leslie, “My Moon My Man”i söylediği saatlerde aya ilk çıkan astronot Neil Armstrong’un öldüğünü bilse belki şarkıyı ona adardı; fakat ne o ne de dinleyiciler haberdardı olan bitenden. Çok çarpıcı bir performans değildi belki ama bir süreliğine de olsa dış dünyaya kapıları kapadığımız konserlerdendi.

Konserde çalınan şarkılar : Undiscovered First - How Come You Never Go There - Mushaboom - The Circle Married the Line - So Sorry - Anti-Pioneer - My Moon My Man - The Limit to Your Love - A Commotion - I Feel It All - Graveyard - Comfort Me - Caughr a Long Wind - The Bad in Each Other - Get It Wrong, Get It Right / When I Was a Young Girl - Sealion - Let It Die - Intiution

-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate