22 Şubat 2009 Pazar

Müzik Sektörü Çökerken...


By on 00:01:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/ 21 Şubat 2009

Rock and roll öldü mü?” Sürekli tarışılan bir sorudur bu... Kimisi “öldü” der, kimisi “Rock’n roll hep var olacak,” fikrini savunur. Ben, rock ’n’ roll’un öldüğüne değil, form değiştirdiğine inananlardanım.

Ama geçenlerde bu konuda okuduğum bir röportajda, benim de katıldığım düşünceleri dile getirip, “Rock ’n’ roll öldü,” diyen bir yoruma rastladım.

Sözünü ettiğim röportaj, Amerikan Şarkı Yazarları Birliği’nin Başkanı Rick Carnes ile yapılmış olduğu için ayrıca ilginç. Dünya müzik endüstrisini yönlendiren bir ülkede, önemli bir konumdaki bir kişi böyle söylüyorsa, üzerinde durmak gerekir.

Carnes’ın savunduğu düşünce şöyle: “Rock müziğin cazibesinin bir nedeni de, herkes tarafından çalınabilmesidir. Bu müzik, amatörler tarafından yazılıp, diğer müzik türlerinin gerektirdiği yıllarca süren zorlu bir eğitime sahip olmayan gençler tarafından çalınabilir. Ne yazık ki, mükemmel bir ‘ticari’ müzik olmasının nedeni de budur.

Para kazanıp ailesine yardım etmek zorunda olmayan çocuklar bulunur ve hiçbir yetişkinin imzalamayacağı sözleşmeler imzalatılır. Böylece plak şirketleri, o sözleşmelerin sonuna kadar gençlerin haklarını sömürür.

Sözleşme sonunda iş, koşulları yeniden görüşmeye gelince de, onların yerine yeni bir grup bulunur. Burada müziğin kolaylığı, büyük plak şirketlerinin müzisyenleri geçici işçi gibi değerlendirmesinin yolunu açıyor.

Umarım ki, günümüzde bu sistemin çöküşüyle, sonunda yıkıcı ticari rotasından çıkan müzik, olması gereken yola girecektir
.”

Rick Carnes, rock and roll’un ölüşünü böyle açıklıyor. Aslında rock müziğin tür olarak öldüğünü değil, büyük plak şirketleri tarafından dayatılan sistemin sona erdiğini söylüyor...

Bunun en iyi tarafı, aradan büyük plak şirketleri çıkınca, albüm fiyatlarının düşmesi... Sonuçta bu şirketler, artık geçmişte kazandıkları astronomik paralardan yoksun kalıyor. Fakat onların cebinden çıkan para, tam müzisyenlerin ve halkın cebine girecekken, bir başka bela ile boğuşuyor müzik dünyası: İnternet üzerinden yasadışı müzik indirme...

YASADIŞI MÜZİK İNDİRMEK HIRSIZLIKTIR

Son yıllarda, teknolojik gelişmelerin etkisiyle, müzik sektöründe çok önemli değişiklikler yaşandı. Bugün artık birçok müzisyen, internet sitelerinde kendi tanıtımını kendisi yapıyor, hayranlarıyla doğrudan iletişim kuruyor...

Müziğin dijitalize olmasıyla, albümler internet üzerinden indirilebilir hale geldi. Bu durumda, albüm çıkarmak için büyük plak şirketleriyle sözleşme imzalamak, müzisyenler için hayati derecede önemli değil. Kendi seslerini duyurabilecekleri, internet gibi eşsiz bir platform var.

Fakat internet bu eşsiz olanağı sağlarken, bir yandan da büyük bir haksızlığa ortam yaratıyor. Şarkıların yasadışı bir şekilde, hiçbir ücret ödemeden indirilmesi, müzik sektörüne öldürücü bir darbe indiriyor. Bu yüzden, hayatlarını albüm satışlarından elde ettikleri telif haklarıyla kazanan şarkı yazarları, bugünlerde işsiz...

Şarkıcılar, çıktıkları ekstralar ve reklamlardan para kazanırken, onların söylediği şarkıları yazanlar, albüm satışı da olmayınca, ciddi şekilde mağdur oluyor.

Çevremde çoğu kişinin, para ödeyip albüm almak yerine, sanal ortamda yasal olmayan dosya paylaşım siteleri üzerinden müziğe ulaştığını üzülerek izliyorum... Bu davranışlarına gerekçe olarak, albümlerin, özellikle yurtdışından ithal edilenlerin, çok pahalı olmasını gösteriyorlar. Yaptıklarının bir mağazadan CD çalmakla eşdeğer olduğunu söylediğinizde, “Herkes yapıyor, ben yapmasam ne değişir,” sözlerine sığınıp, kirlenmeye kılıf uyduruyorlar...

Kapitalizmin toplumda yarattığı yozlaşma, bedavacılığı kışkırtıp, her türlü etik değeri altüst ediyor... “Birileri banka soyuyor diye sen de mi soyacaksın?” diye sorduğunuzda, “Aynı şey değil,” diyorlar; ama farkını da açıklayamıyorlar. Oysa korsan yazılımlarla sanat ürünlerinin kopyalanmasının hırsızlık olduğu çok açık...

Bu yazdıklarım kimilerine ağır gelebilir; evi zor geçindiren insanların müziğe para ayıramadığını söyleyebilirler. Hiçbir gerekçe, bu tür bir keyfi hırsızlığı haklı kılmaz. Ben, Türkiye’de kendilerini yavaş yavaş öldüren sigara için daima para bulan insanların, isterlerse kültürel ürünler için de para bulabileceklerine inanıyorum...

İnternet gibi, hayatımıza hız, eşitlik ve özgürlük getiren büyük bir platformu böyle yasadışı işlere alet etmeyelim. Müziği seviyorsak ve daha kaliteli müzik dinlemek istiyorsak, sanatçıların haklarını yemeyelim. Albümlerin uzun çalışmaların ürünü olan sanat yapıtları olduğunu unutmayalım ve nasıl her şeye para ödeyip sahip oluyorsak, albümleri de satın alalım. Dijital olarak almak istiyorsak, yasal müzik sitelerinden yararlanalım.

Tabii bu arada, asıl söylenmesi gerekeni de unutmayalım: İnternet Veri Merkezi (IDC)’nin son araştırmalarına göre, Türkiye’de korsan yazılım kullanma oranı, % 65’e çıktı. Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devletiyse, sanat eserlerine yönelik bu yasadışı faaliyetlerin üzerine gitmek ve etkili yasal yaptırımlar uygulamak zorundadır. Aksi halde, bunlar da, yapanın yanına kâr kalacak hukuksuzluklardan biri olacaktır...

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate