17 Kasım 2007 Cumartesi

Dave Gahan’dan İkinci Solo Albüm


By on 20:12:00



© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/17 Kasım 2007

New Wave’in en başarılı temsilcilerinden Depeche Mode grubunun solisti Dave Gahan’ın ikinci solo albümü “Hourglass” sonunda yayımlandı. Gahan’ın 2003 tarihli ilk solo çalışması “Paper Monsters”dan çok fazla etkilenmemiş ve onun çok daha iyisini yapabileceğini düşünmüştüm. Çünkü bana göre, Paper Monsters’daki şarkılar Depeche Mode şarkılarındaki tutkuyu yansıtamamıştı. Oysa ses aynı sesti; müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük seslerinden birisi; Dave Gahan’ın o duyunca bir daha unutamayacağınız kadar belirgin ve güçlü bariton sesi. Kimileri o zaman, Gahan’ın grubun şarkı yazarı Martin Gore olmadan fazla bir şey yapamayacağını söylüyorlardı. Ben Martin Gore’un olağanüstü yeteneğini en çok takdir edenlerden biri olsam da onlarla hemfikir değildim. Çünkü bu görüşün, hep tartışılan Martin-Dave çekişmesinden kaynaklandığını biliyordum. Dave Gahan’ın gruptan ayrı olarak çalışma yapıp içinden geleni ortaya koymak istemesi ise, heyecanla karşılanması gereken bir durumdu.

İki yıl sonra, 2005’te Depeche Mode’un “Playing The Angel” adlı albümü çıktığında haksız olmadığımı gördüm. O albümde ilk kez olarak Dave Gahan’ın çok güzel üç bestesi de yer almıştı. Bazıları alkışlarken bazıları yine burun kıvırdı, ama Dave yoluna devam etti. Aradan iki yıl daha geçti ve şimdi çok daha sağlam bir altyapısı olan Hourglass yayımlandı. Albümde Dave Gahan’a, Depeche Mode’un turlarında davulda yer alan Christian Eigner ve yine turlarda programcı olarak görev alan Andrew Phillpott eşlik ediyor. Bu üçlünün birlikte kaydedip prodüktörlüğü de üstlendikleri Hourglass’ta elektronik öğeler çok daha belirgin bir şekilde kullanılmış. Tüm albümün miksleri ise, Beck, The Kooks ve Air gibi isimlerle çalışan Tony Hoffer tarafından yapılmış.

ŞARKILARLA “RUHA YOLCULUK”

Dave Gahan, bu albümün, içindeki yaratıcı gücü ortaya çıkarmak için büyük bir fırsat sunduğunu ve artık gerçekten kendisine ait bir sesi olduğunu hissettiğini söylüyor. Albüm yaratma sürecini ise, kendi kimliğini tam anlamıyla bulup onunla rahat olmayı öğrendiği bir dönem olarak tanımlıyor. Bu nedenle de albümü, bir tür “ruha yolculuk” olarak niteliyor. Milyonlarca insanın hayran olduğu bir müzisyen olarak tanıdığımız Gahan’ın, korkularıyla ve hatalarıyla kendi kendisini kabul etmesi kolay olmadı. İntihara teşebbüs etti, çocukluğunda yaşadığı ailevi sorunların da etkisiyle bazı psikolojik rahatsızlıklar geçirdi ve 1996 yılında Los Angeles’ta aşırı dozdan hastaneye kaldırılırken ambulansta iki dakika boyunca kalbi durdu. Tıbben ölmüştü ama mucizevi bir şekilde tekrar yaşama döndü. Tedaviye başladığı o tarihten bu yana kendini toparlaması uzun zaman aldı. Belki de bu nedenle yeni albümündeki “Miracles” adlı şarkısında, “Mucizelere inanmıyorum ama her gün mucizeler oluyor. İsa’ya inanmıyorum ama yine de her gün dua ediyorum” diyor.

Tüm albüm aslında, Dave Gahan’ın genel olarak insanlarla ve kendisiyle hesaplaşmasına dayanıyor. Yüksek temposuyla dikkat çeken “Use You” adlı şarkı, insanın kendisine ve çevresindekilere zarar vererek hayattan kaçışını anlatıyor. Benim favorim ise, mükemmel bir konser açılış şarkısı olabilecek nitelikteki “Deeper & Deeper”. Gahan’ın agresif vokaliyle birleşen endüstriyel sound, bu şarkıda olağanüstü güzel bir karışım yaratıyor. Dave Gahan’ı sahnede izleyenler, onun kitleleri nasıl etkilediğini çok iyi bilir. Seksapeli çok yüksek vokalistlerden biridir ve bunu büyük bir başarıyla kullanır. Onu sahnede bu şarkıyı söylerken, “İstediğim zaman sana sahip olacağım” diyerek konser alanını inletirken hayal etmek güç değil. Ortalığın birbirine gireceğini, birçok hayranının, özellikle genç bayanların kendinden geçeceğini tahmin edebiliyorum.

Üzerinde durulması gereken bir diğer şarkı, ilk single olarak yayımlanan ve son günlerde müzik kanallarında videosu sık sık görülen “Kingdom”. Şarkı, daha iyi bir yer varsa da bunun bulutların ötesinde değil, içinde yaşadığımız dünyada olduğu düşüncesine dayanıyor. Akılda kalıcı dinamik melodisiyle iyi bir single seçimi gerçekten.

“Hourglass”ı tümüyle dinledikten sonra, içinizde büyük olasılıkla Depeche Mode albümlerinin bıraktığı o bağımlılık yaratan melankolik etkiyi hissedeceksiniz. Özellikle kapanışı yapan “Down” adlı şarkı, bunu iyice pekiştirecek. Bunun temel nedeni, Dave Gahan’ın sesiyle özdeşleşen ve hafızalarımıza kazınan eski şarkılar mı, yoksa Gahan yine yaptı mı yapacağını?

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate