21 Ağustos 2011 Pazar

Vitrindeki Albümler 81:


By on 10:42:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet / 21 Ağustos 2011

FENNESZ + SAKAMOTO - Flumina ( Touch)

Dört gözle beklediğimiz işbirliklerinden birisi daha yeni bir albümle sonuçlandı. “Flumina”, elektronik müziğin önde gelen isimlerinden Avusturyalı Christian Fennesz ile Japon piyanist, aranjör, besteci ve yapımcı Ryuichi Sakamoto’nun üçüncü müzikal birlikteliği.

2005’te “Sala Santa Cecilia” adıyla yayımlanan ilk çalışma, Romaeuropa Festivali’nde yapılan bir canlı performans kaydıydı. İkilinin 19 dakika süren bir laptop düeti gerçekleştirdiği bu kayıt tek bir parçadan oluşuyordu. Hangisinin ortaya çıkan esere ne kadar katkıda bulunduğunun çok da anlaşılamadığı bir çalışmaydı. Ancak daha sonra yayımlanacak albümün müjdesini de veriyordu.

Nitekim 2007’de çıkan 11 parçalık “Cendre”, iki müzik adamının bireysel olarak yaptıkları çalışmaları iki yıllık bir süre içinde birbirlerine gönderip karşılıklı aldıkları tepkileri bir araya getirmelerinden oluştu. Fennesz’in gitar ve elektronik soundu bütünleştiren parçalarına Sakamoto piyano katkısı yaparken; Sakamoto’nun piyano üzerinde yaptığı bestelere Fennesz’den elektronik seslerle yanıt geldi.

Sonunda akustik ile dijitalin, geleneksel ile son teknolojinin harmanlandığı, önceden yapılmış bestelerle doğaçlamayı buluşturan çok çarpıcı bir albüm çıktı ortaya. Bu tür çalışmaları düşününce akla hemen Harold Budd ile Brian Eno’nun yaptıkları geliyor. Büyük ölçüde onları andıran, yeni bir işbirliğiydi bu da.

Aradan geçen dört yılda Fennesz’in de Sakamoto’nun da hem solo albümleri hem de çeşitli işbirlikleri oldu. “Cendre”nin verdiği hazzı yeniden yaşamayı da umutla bekliyorduk ki, nihayet “Flumina” çıktı. İki CD’den oluşan toplam 24 parçalık albüm, deneysel elektronika ve ambient meraklıları için iki saati aşan büyüleyici bir müzik deneyimi vaat ediyor.

Parçalar, “0318”den başlayarak “0429”a kadar farklı numaralarla adlandırılmış. Kayıtların yapıldığı tarihleri gösteriyor olma olasılığı yüksek kanımca. Ayrıca parçalara isim verilmemesi, dinleyicinin onlara daha baştan anlam yüklememesi açısından yararlı olmuş. Böylece içinde bulunduğunuz ruh haline göre kendi senaryonuzu yazabileceğiniz bir albüm ortaya çıkmış.

Fakat şunu da belirtmek gerekir ki, “Flumina”nın neşeli ve huzurlu bir karakteri yok; daha çok karanlık ve karışık. Hatta kimi zaman geceyarısı hiç bilmediğiniz sokaklarda tek başınıza yürürken hissettiğiniz ürpertiyi anımsatırcasına huzursuz. Sevgilisini uzaklara yolcu eden bir insanın arabanın arkasından bakarken duyduğu hissi yeniden yaşatırcasına hüzünlü. Her şeyin yola gireceğini umduğunuz ama hiçbir şeyden emin olamadığınız anları hatırlatırcasına tedirgin...

Sakamoto’nun piyanosundan yansıyan umut kırıntıları çoğunlukla Fennesz’in gergin elektronik sesleriyle karşılaşınca sanki hep beklenmedik bir şey olacakmış gibi bir his veriyor albüm. Çoğu anlarda bana psikolojik gerilim filmlerine iyi eşlik edebileceğini düşündürttü. Ama arada insanı hafifleten parçalar da yok değil.

Dolayısıyla genel olarak yalnız anlara eşlik edecek melankolik ve karanlık bir yapısı olsa da, farklılıkları da barındıran çok katmanlı bir duygu ağı gizli içinde. Sakamoto ike Fennesz’in böylesine minimal bir altyapıyla bunu başarabilmeleri tek kelimeyle olağanüstü.

Yılın en güzel ambient/elektronika albümlerinden birisi. Dinleyin, kendi deneyiminizi yaşayın.





-

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate