17 Ağustos 2008 Pazar

Eğlenceden "Eğlemce"ye


By on 00:06:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/16 Ağustos 2008



İstanbul, geçtiğimiz hafta sonunda iki ayrı festival vardı. İkisinde de birer gün geçirdim. Bu yazıda onlarla ilgili gözlemlerimi anlatacağım.

Cuma günü Kilyos’ta Global Gathering’in eğlence dünyasını ziyaret edip, cumartesi günü soluğu Sarıyer’de Barışarock’ın “eğlemce” ortamında aldık. Bu “eğlemce” ifadesi kulağa hoş geliyor. Eğlence ve savaş karşıtı eylem bir arada gerçekleştirildiği için katılımcılar böyle tanımlıyorlar Barışarock’ı. Onun ayrıntılarına girmeden önce dönüyorum cuma gününe...

DENİZ, KUM, GÜNEŞ VE MÜZİK

Dünyada çeşiti ülkelerde düzenlenen çok büyük bir dans müzik festivali Global Gathering. Türkiye’de de ilk olarak geçtiğimiz yıl Electronica Festival ile birleştirilerek yapıldı. Bu yıl ise, ayrı bir etkinlik olarak Kilyos Seanergy Beach’te gerçekleştirildi.

Öncelikle, ülkemizin sayılı elektronik müzik radyolarından FG’yi böyle bir çabaya giriştiği için kutlamak gerek. Çünkü elektronik müzik, Türkiye’de çok büyük kitlelere hitap eden bir müzik türü değil. Belli bir dinleyicisi var tabii, ama henüz Avrupa’daki noktaya gelmedi. Global Gathering, İngiltere’de 55-60 bin kişinin katılımıyla yapılıyor. İstanbul için 25 bin katılımcı hedeflendiği açıklanmıştı... Umarım gelecekte bu sayıya ulaşmak olanaklı olur.

Yeri gelmişken burada elektronik müziği küçümseyenlerin savunduğu bir görüşe karşılık vermek istiyorum. Sık sık duyarsınız; birileri bilgisayar ve ileri derecede teknoloji kullanılarak yapıldığı için, elektronik müziği değersizleştirmeye çalışır. Onlara şunu sormak gerekir: “Bir filmi seyrederken ekranda gördüklerinizden etkilenip, görsel efektlerin başarısından söz ediyorsunuz ve hiçbir zaman o filmin o anda gözünüzün önünde çekilip kurgulanmasını beklemiyorsunuz. Kullanılan ileri teknoloji o filmin sanatsal değerini azaltmıyor. Ama iş müziğe gelince, o yöntemle üretilen müzikleri küçümsüyorsunuz. Neden?” Sonuçta ikisi de insan aklının ve yaratıcılığının ortaya çıkardığı bir ürünse, çöp kovasına vurularak da müzik yapılabilir, bilgisayar ortamında da...

Global Gathering’e geri dönersek... Festivalin plajda yapılması bir açıdan olumlu. Böylece, denize girme olanağı da sunulmuş oluyor ve katılımcı sayısı artıyor. Fakat bir yandan da, önceliği müzik yerine plaj olanların da gelmesine yol açıyor. Bunun ne zararı olduğunu soracak olursanız, ne çalarsa çalsın umursamadığı belli olanların arasında müziğe odaklanmak bir ölçüde güçleşiyor.

Türkiye’deki elektronik müzik etkinliklerinde dikkatimi çeken bir başka nokta da, katılımcılar arasındaki erkeklerin kadınlara göre ezici bir çoğunlukta oluşu. Neredeyse 2’ye 1 oranında... Nedenini anlamış değilim. Bunu müziğin türüne bağlamak olanaklı değil; çünkü yurtdışındaki aynı tür festivallerde böyle bir durum yok.

Belirttiğim bu bir iki noktaya ek olarak, Global Gathering’le ilgili olarak asıl söylenmesi gereken şey, gerçekten iyi müzik dinleme olanağı verdiği. Bu yıl Sasha, Eric Prydz, Samim, Calvin Harris, Dubfire, Sander Van Doorn gibi çok başarılı isimleri konuk ettiler. Festivalin gelecek yıllarda daha kapsamlı organizasyonlarla gelişerek büyümesini diliyorum.

ALTERNATİF FESTİVAL 6 YAŞINDA

Barışarock, 2003’te Rock’n Coke festivalinin alternatifi olarak başlamıştı. 6. yaşını kutladığı bu yıl, Rock’n Coke düzenlenmedi; Global Gathering’le aynı tarihlere rastlayınca da sanki onun alternatifi gibi oldu. Global Gathering’e gideceğimi duyup, “Barışarock varken ne işin var orada?” diyenler oldu. Ama ben “eğlemce”den de geri kalmadım, 3 YTL’lik rozetimi alıp Barışarock’ın festival alanına da girdim.

“Festival Üstü Barış” sloganıyla düzenlenen Barışarock, klasik anlamda bir müzik festivali değil. Atölye çalışmaları, söyleşileri ve sergilerileriyle, savaşa, işgale ve kapitalizme karşı görüşlerin tartışıldığı bir platform. Nitekim, festivalcilerin konuştuğu ana konu, müzik değil, Irak ve Güney Osetya’daki savaştı. Nükleer enerji ve çevre korunması hakkında da ilginç tartışmalar yapıldı.

Bu yıl önceki yıllara oranla, daha fazla müzik grubunun katılması ve bu grupların türlerine göre iki ayrı sahnede yer alması festivale canlılık katmış. Sokaktaki birçok gencin festivale gelenler gibi barış şarkıları söyleyip haksızlıklara karşı gelmediği açık... Ama en azından duyarlılığın geliştirilmesi için bir çaba ve Barışarock gibi önemli bir platform var. Bu umut verici. Ancak festivale gelecek yıl ara verecek olmaları ise üzücü...

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate