3 Eylül 2006 Pazar

Kulağınız İçin Sinema


By on 00:01:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet Hafta Sonu/2 Eylül 2006

Bazı albümler vardır; grubu tanımasanız da içindeki şarkılara bakar alırsınız. İşte bunlardan biri, Nouvelle Vague adlı grubun kısa bir süre önce yayımlanan ikinci albümü “Bande A Part”. Listedeki bazı şarkıları görünce ne demek istediğimi anlayacaksınız: Echo and The Bunnymen’den “The Killing Moon”; The Buzzcocks’tan “Ever Fallen In Love?”; Visage’dan “Fade To Grey”; Bauhaus’dan “Bela Lugosi’s Dead”; New Order’dan “Blue Monday”; The Sound’dan “Escape Myself”; Blondie’den “Heart Of Glass”; Yazoo’dan “Don’t Go”; Billy Idol’dan “Dancing With Myself”; The Cramps’den “Human Fly”; Blancmange’dan “Waves”…

Nouvelle Vague’u hiç tanımıyor olsaydım bile, benim böyle bir listeyi görüp es geçmem mümkün olmazdı. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi albümde “The Killing Moon”u görürsem o albümü tereddüt etmeden alırım. Çünkü nasıl yorumlanmış diye merak ederim. Eh, benim kadar şarkı takıntınız yoksa bile, albümde yer alan şarkı listesinin çok iyi olduğunu kabul etmeniz gerek.

Kendi isimlerini taşıyan ilk albümleri ile tüm dünyada haklı bir üne kavuşan grup, yeni albümünde, punk, post-punk, new wave gibi müzik türlerinin sevilen şarkılarını bossa nova tarzında yeniden yorumlamış. Fransızca’da “yeni dalga” anlamına gelen “Nouvelle Vague”, gerçekte Marc Collin ve Olivier Libaux adlı iki müzisyen tarafından kurulmuş; fakat albümdeki cover’ları o şarkıları daha önce hiçbir yerde duymamış olan kadın şarkıcılar seslendiriyor. Bu yöntemin amacıysa, her bir yorumun kendine özgü olmasını sağlamak. Kimi şarkıları dinlerken, “Ben bunun orijinalini tercih ederim,” demeniz mümkün olsa da, bu durum albümün bir bütün olarak kayda değer bir çalışma olmasını engellemiyor.

Geçtiğimiz yıl İstanbul’da Babylon sahnesinde bir konser veren Nouvelle Vague, eminim müzikle yakından ilgilenenlerin dikkatinden kaçmamıştır. Eğer şu ana kadar onları duymadıysanız, “Bande A Part”ı dinlemenizi öneririm. Özellikle buğulu seslerin söylediği Fransız şansonlarının cazibesine kapılarak dış dünyadan bir süre için sıyrılıp başka yerlere gitmek istiyorsanız… Biraz melankoli, biraz hayal, biraz sinema… Hepsi “Bande A Part”ta.

Albümün ismi tanıdık mı geliyor kulağınıza? Haklısınız. Fransız yeni dalgasının müstesna ismi, yönetmen Jean-Luc Godard’ın 1964 tarihli ünlü filminin adıydı bu. Ne diyordu Godard filmin açışında; “İşte benim hikayem burada başlıyor!”. Nouvelle Vague da bu albümün her bir şarkısında ayrı bir hikaye anlatıyor. Visage’ın 1981 tarihli hiti “Fade To Grey”i şöyle açıklıyor Marc Collin: “Aklımda belli bir sahne vardı: Gözleri görmeyen genç bir kız Paris metrosunun içinde akordeon çalarak ‘Fade To Grey’i söylüyor ama kimse ona ilgi göstermiyor… Bu kulağımız için sinemadır.”

MOBY- DEBBIE HARRY İŞBİRLİĞİ

Modern müziğin ikonlarından Moby’den haber var: Ünlü müzisyen, 6 Kasım 2006 tarihinde “Go-The Very Best Of Moby” adlı bir best of albümü yayımlayacak. Bu yeterince iyi bir haber ama dahası da var. Albümün bir de sürpriz konuğu olacak: Debbie Harry! Evet, doğru okudunuz. 1970’lerin sonları ve 1980’lerde erkek egemen punk ve new wave sahnesinde ünlenen ve o dönemin en popüler rock and roll gruplarından Blondie’nin solisti olan Debbie Harry. Moby’nin yazıp bestelediği ve Debbie Harry’nin vokalde eşlik ettiği yeni şarkının adı “New York, New York”.

Müzikseverler bu yaz Manhattan’da gerçekleşen bu ilginç işbirliğinin sonucunu görmek için şarkının single olarak yayımlanacağı 23 Ekim tarihine kadar beklemek zorunda. Moby’nin bu ilk best of albümünde, sanatçının “Go”, “Why Does My Heart Feel So Bad?”, “Porcelain”, “In My Heart”, “Natural Blues”, “Lift Me Up”, “James Bond Theme” ve “Feeling So Real” gibi artık klasikleşmiş şarkılarının da aralarında olduğu toplam 15 şarkı yer alacak. Albümün Fransa’da yayınlanacak versiyonunda ise bir başka yenilik var. Moby, “Slipping Away” adlı şarkısında Fransızların Madonna’sı denilen Mylene Farmer ile düet yapmış.

Elbette, “Albümde şu da olsaydı keşke,” dediğim şarkılar da var ama best of albümlerin zorluğu da şarkıların seçimi olsa gerek; hele bu Moby gibi eklektik müzik anlayışıyla sayısız güzel şarkı bestelemiş bir müzisyenin albümüyse... Bugüne kadar Moby ne yayımladıysa hepsini dinledim, fakat bana onun en iyilerini 15 şarkılık bir albümde topla deseler, herhalde epeyce zorlanır, hangi şarkıları eleyeceğime karar veremezdim. Bu albüm, radyolarda ve televizyonlarda sıkça çalınan daha popüler olan şarkılara yer veriyor gözükse de, ünlü müzisyeni yeni dinlemeye başlayacaklar için oldukça iyi bir karışım sunuyor.

Yazıyı bitirmeden bir heyecan verici haber daha: Moby’nin ilk single’ı için çektiği video klipte başrolde disko kıyafetleri giymiş chihuaha cinsi bir köpek rol alıyor! Bunun yanı sıra, videoda oldukça ilgi çekici başka görüntüler de yer alacak. O da sürpriz olsun.

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate