Şarkıcı/şarkı yazarı ekolünün temsilcilerinden Bill Callahan, 1990’da “Smog” ismiyle başladığı kariyerine 2007’den gerçek adıyla devam ediyor. Modern rock ve country etkileşimli alternatif folk’a odaklanan albümleri, akustik gitar ağırlıklı şarkıları ve karanlık şarkı sözleriyle ünlü.
Bill Callahan adı altında yayımladığı dördüncü albümü “Apocalypse” de, Amerikalı müzisyenin tipik yanlarını en başarılı şekliyle yansıtıyor. Ancak onu yılın en iyi albümlerinden birisi yapan başka özellikleri de var.
Bu albüm, Callahan’ın şarkı sözü yazımında çok üst bir seviyede konumlanmış olduğunun açık kanıtı. Şarkılara karakterini veren en temel özellik, hiçbir agresiflik ya da belirgin bir duygusallık içermeyen sakin bariton sesi; ancak şarkı sözleri de en az onun kadar önemli. Çok ustalıkla espriler enjekte edilmiş sözlere.
Bu yönleri nedeniyle onu “indie rock’ın Leonard Cohen”ı diye niteleyenler var. Benzerlikler kurulabilirse de kanımca Callahan’ın şarkılarının altyapısı daha karışık ve en önemlisi sesini daha doğrudan, düz bir tonda kullanıyor.
Karanlık şarkı sözlerinde kendi deneyimlerini dünya meseleleriyle karıştırıp aynı şarkı içinde yansıtıyor. Şarkılardaki anlatıcı bazen bir büyükbaş hayvan sürüsünün çobanı, bazen otel odasında eski kayıtlarını dinleyen bir müzisyen, bazen de kötü zamanlarda özgürlüğün ne anlama geldiğini sorgulayan herhangi birisi...
Toplam 40 dakika süren 7 şarkılık albümde akustik gitarın yanı sıra, keman ve piyano başrolde. İlk şarkı, “Drover”, akustik gitara eşlik eden kemanın sürüklediği melodisiyle çok güçlü bir açılış yapıyor.
“America!” adlı parçada, birşeylerin yanlış gittiği ülkesini sorguluyor Callahan. Siyasi mesajı ve cızırtılı gitar sesleriyle sound olarak diğerlerinden ayrılan parçada, Afganistan, Vietnam, İran ve Amerikan Yerlilerinin adlarını sayıp, “sözü edilmese de herkesin bir geçmişi olduğunu” söylüyor. Ancak bu ağır sözleri bile ses tonunu yükseltmeden dile getirişi, şarkıya ayrı bir ağırlık katıyor.
Albümün ilk yarısında hayatın dehşet verici yanlarına odaklanırken, ikinci yarısında özgürlüğün peşine düşüyor Callahan. Son parça “One Fine Morning”de kendi kıyametinin geldiğini duyursa da, müzikal yaşamında önemli bir çıkış bu albüm.
Her yıl aralık ayında adet olduğu üzere, ben de yine "Yılın En İyi Albümleri" listesi yaptım. Elbette listeler kişiye göre değişir; birisinin çok sevdiği bir albümü diğeri hiç beğenmeyebilir. Ancak ne kadar öznel olsa da, ben listeleri seviyorum. Hem geçen yılı gözden geçirmek hem de iyi albüm yapan grupları desteklemek için faydalı oluyor.
"Ne var ki liste yapmakta?" demeyin... Yıl boyunca yayımlanan yüzlerce albümü takip edip dinlemek ve sonra da hepsinin arasında bir değerlendirme yapmak oldukça fazla emek ve zaman istiyor. Ayrıca belki herkesin en çok beğendiği ilk birkaç albüm bellidir; ama 50 albümlük bir liste yapıyorsanız, bu biraz daha zor oluyor.
Ben aşağıda isimleri yer alan albümleri tekrar anlatma gereği duymadım. Onun yerine ilk 20 albümde en sevdiğim şarkılara ait videoları ekledim. (Zaten bir kısmı hakkında daha önce de yazılar yazmıştım; blogda arama yaparsanız, o yazılara ulaşabilirsiniz.)
Bu albümler, 2010 yılında benim en yakın dostlarımdı. Sevincimi, üzüntümü, endişemi, heyecanımı bu albümlerle yaşadım. Özellikle "The Durutti Column"ün "A Paean to Wilson" adlı albümü olmasaydı, 2010 benim için çok daha zor geçerdi. Yürekten bağlıyım o albüme; dilerim ki herkes bulup dinlesin.
Gelecek yılı yeni dostlarımla tanışmak için büyük bir heyecanla bekliyor, herkese bol müzikli ve konserli iyi bir yıl diliyorum!
1-The Durutti Column - A Paean to Wilson Albümde yer alan "Chant"ın YouTube'daki videousu var ekte. (Resmi video değil ama kim koyduysa ona da teşekkürler burdan.) 10 dakika 37 saniye ayırıp bu parçayı dinlemenizi öneririm.
Bir de yine aynı albümden "How Unbelievable"ı YouTube'dan ekledim. Video tam 4' 56'' 'ya geldiğinde Tony Wilson İngiltere'deki ekonomik durumla ilgili şunları söylüyor: "How Unbelievable... The Labour could be in power for 10 years and the wealth gap in this country gets worse..."
Tam 7'11''de ise bu kez şöyle diyor Wilson: "Socialism is not complex. It means a deep, central belief, natural in your heart that the poor should not be so poor and the rich should not be so rich. In Britain, the gap between the rich and the poor has got wider..." Tony Wilson'a saygıyla şapka çıkarıyorum!
2-Brendan Perry - Ark Ne yazık ki, Brendan Perry'yi Sofya'ya kadar gelmesine karşın bu yıl turnede yakalayamadı İstanbul... Bir gün olağanüstü güzellikteki bu albümü canlı dinlemeyi hayal ediyorum. Albümden en sevdiğim şarkı "Wintersun"ın resmi olmayan videosu aşağıda. Videodaki ses kalitesi iyi değil, en iyisi siz bu albümü alın:)
3-Brian Eno - Small Craft on a Milk Sea "Dust Shuffle"
4-Autechre - Oversteps "see on see".
5-The National - High Violet "Afraid of Everyone"
6-Bill Callahan - Rough Travel for a Rare Thing "Rock Bottom Riser"
7-Forest Swords -Dagger Paths "Miarches"
8-Oneohtrix Point Never - Returnal "Returnal"
9-The Fun Years - God Was Like, No "Division of Labor"
10-Arcade Fire - The Suburbs "Modern Man"
11-Olafur Arnalds - “.......and they have escaped the weight of darkness”
12-Owen Pallett - Heartland "E is for Estranged"
13-Walls - Walls "Soft Cover People"
14-Flying Lotus - Cosmogramma "And the World Laughs with You" (Feat. Thom Yorke)
26-Ryuichi Sakamoto - Playing the Piano "The Sheltering Sky"
27-Jonsi - Go "Kolnidur"
28-Crystal Castles – Crystal Castles ( II ) "Not in Love" (Feat. Robert Smith of The Cure)
29-Swans - My Father Will Guide Me Up a Rope to the Sky "Reeling the Liars In"
30-Wyatt, Atzmon, Stephens - "......for the Ghosts Within" "Laura"
31-Beach House - Teen Dream 32-These New Puritans - Hidden 33-Glasser - Ring 34-Eluvium - Smiles 35-Les Savy Fav - Root For Ruin 36-Future Islands - In Evening Air 37-John Grant - Queen of Denmark 38-The Octopus Project - Hexadecagon 39-Eleven Tigers - Clouds are Mountains 40-Blonde Readhead - Penny Sparkle 41-Gold Panda - Lucky Shiner 42-Shed - The Traveller 43-Liars - Sisterworld 44-Holy Fuck - Latin 45-Paul Weller - Wake Up the Nation 46-Caribou - Swim 47-Ikonika - Contact, Love, Want, Have 48-Brian McBride - The Effective Disconnect 49-Keith jarrett-Charlie Haden - Jasmine 50-Autre Ne Veut - Autre Ne Veut
“Rap’in Büyükbabası” olarak efsaneleşen Gil Scott-Heron, 16 yıl aradan sonra “I’m New Here” adlı muhteşem bir albümle geri döndü.
61 yaşındaki ünlü müzisyen, Amerika’nın 20. yüzyılda yetiştirdiği en önemli kültürel figürlerden biri; aynı zamanda sevilen bir şair ve yazar.
Devrim, eşitlik, adalet gibi sosyal ve politik konuları işleyen şiirlerini, blues, hip-hop ve soul ile bütünleştirdiği şarkılarıyla, kendisinden sonra gelen müzisyenleri derinden etkilemiş bir isim.
Politik rap’in kurucusu olarak görülen sanatçı, bu albümde de ilginç temalar üzerinde duruyor. Ama sesi o kadar çarpıcı ki, ilk anda sadece ona odaklanıyorsunuz.
İnsan sesinin bütün enstrümanlardan daha etkili olduğunu kanıtlayan seslerden birisi onunki. Madde bağımlılığı nedeniyle hapiste geçirdiği yılların da etkisiyle, artık daha çatallı çıkan ama daha olgunlaşmış bir ses...
28 dakikalık albümde 4 cover şarkı, 4 tane yeni şiir ve şarkı aralarında sanatçının çeşitli yorumları yer alıyor. Cover’lardan birisi, Smog adıyla bilinen Amerikalı müzisyen Bill Callahan’ın folk türündeki parçası “I’m New Here”.
Gil Scott-Heron, bu şarkıda “Ne kadar yanlış yaparsan yap, her zaman geriye dönebilirsin” derken, sanki kendi hayatına atıf yapıyor gibi...
XL Recordings’in kurucusu Richard Russell’ın prodüktörlüğü üstlendiği albümün en güzel şarkılarından birisi, Güney’de yaşamanın zevkini anlatan “New York Is Killing Me”.
Ancak insanı tam 12’den vuran şarkı, Robert Johnson cover’ı “Me and the Devil”. Tek kelimeyle kusursuz bir yorum. (Albümün tümünü şu adresten dinleyebilirsiniz: http://gilscottheron.net )
"Me and the Devil" adlı şarkıya çekilen video klibi izlemenizi öneririm.
Gil Scott on MUZU (Yönetmenler Coodie & Chike ve Michael Sterling Eaton.) Klibi sonuna kadar izleyin. Şarkının bitiminde, Gil Scott-Heron'un okuduğu "Your Soul and Mine" adlı şiir yer alıyor.