8 Eylül 2016 Perşembe

BAĞIMSIZ MÜZİK SAHNESİNDEN SON KEŞİFLER


By on 18:02:00

8.9.2016

Müzik sahnesinde yeni kayıtları izlemek, giderek daha çok zaman isteyen bir uğraş haline geldi. Gerek yurt dışında gerekse yurt içinde her gün çok sayıda albüm raflara konuyor ya da dijital platformlarda dinleyici bekliyor. Zaman zaman alternatif isimleri paylaşırken amacım, bu yoğunluk içinde gözden kaçabilecek yetenekleri öne çıkarmak. Bu ayki seçkimde de Türkiye'den Estonya'ya, İngiltere'den Meksika ve Avustralya'ya gezinen bir tur yaptım.

EXPLODED VIEW

Nico’yu anımsatan gizemli bir vokalin yansıttığı paranoya ve korku temalı sözleri krautrock, post-punk, no wave ve dub ile distopik bir atmosferde işleyen şarkılar ilginizi çeker mi? Evet diyorsanız, Exploded View adlı grubun kendi adını taşıyan ilk albümünü dinlemeyi ihmal etmeyin. Bu ay Sacred Bones etiketiyle yayınlanan albümün ortaya çıkış hikayesi de ilginç.  Henüz 20’li yaşlarında olan politika yazarı, İngiliz gazeteci Anika müzik kariyerine, Bob Dylan, Yoko Ono ve Ray Davies şarkılarının cover’larını yaparak başlamış. Yeni grubu Exploded View ise, 2014 yılında Martin Thulin, Hugo Quezada and Amon Melgarejo adlı yerel prodüktörlerle Meksika’da bir dizi konser verdikten sonra hayata geçmiş. Birlikte stüdyoya girip tamamen doğaçlama bir albüm kaydetmişler. Vintage synth’ler, drone’lar, üzerinde oynanıp bozulan gitar tınıları, tef sesleri, post-punk riff’lerini bolca kullanarak deneysel yaklaşıma sahip bir sound elde etmişler. Çıkış albümü olarak oldukça etkileyici bir albüm.


MAARJA NUUT

Estonyalı kemancı ve şarkıcı Maarja Nuut, geleneksel öyküleri ve dans melodilerini elektronik seslerle buluşturup minimalist ses manzaraları yaratıyor. Kullandığı eski melodilerin de kendisi için doğaçlamalar kadar taze olduğunu, tamamen rahatlık yansıtan bir zihinle müzik yaptığını söylüyor. Şarkı söylediği dili bilmediğimizden anlattığı hikayelerin çarpıcılığını anlayamasak da, Baltık folkunun dinginliğini sesinin yoğun tınısından hissetmek mümkün. 2013’te Soolo adlı ilk albümünü yayınlayan müzisyen, bu kaydıyla Çek avangart kemancı Iva Bittová’ya benzetildi. Amerika, Kanada ve Avrupa’da turneye çıktıktan sonra, Talin Müzik Haftası’nda ödül kazandı. Bu yaz yayınlanan ikinci albümü Une meeles'de (In the Hold of a Dream) gerçeklik ile hayal arasındaki bağı, ikisinin birbirine karıştığı anlara odaklanmış. Melankolik bir Doğu mistisizmi, deneysel ses manzaraları, öykü anlatıcılığı ve elektronik seslerin kaynaştığı sıradışı bir albüm Une meeles.


BAD POETRY

Şiir ile müzik birlikteliğini temel alan performans grubu Bad Poetry’nin ilk albümü Sınır İhlali, besteci ve multi-enstrümantalist Mert Kamiller’in bir projesi. 2008’de şair Onur Akyıl ile başladığı bu proje, 2014’te Müslüm Çizmeci ve Gökben Derviş’in katılımıyla yeniden doğmuş. Çeşitli kentlerde canlı performanslar yaptıktan sonra, iki yıl boyunca 25 eserden oluşan bu albümün kaydı ile uğraşmışlar.

Yeraltı edebiyat kültüründe yer alan 14 şaire kendi şiirlerini okutup, onların kendisinde uyandırdığı hisleri yansıtan bestelerini bu kayıtlarla buluşturmuş Mert Kamiller. Enstrümanların yetmediği yerde de deneysel müzik aletleri yapıp onları kullanmış. Albümde yer alan şiirler, süslü ifadeler peşinde koşmayan, çıplak duyguları sansürsüz dile getiren sözlerle kaleme alınmış. Müziğin deneysel ruhuyla birleşince yaşadığımız dünyanın saklı tutulan yönlerini açığa vuruyor. Bu açıdan son derece içten ve özgün bir kolektif çalışmanın ürünü. Kapakta yazdığı gibi dayatmalara karşı “Genel AhlakSIZ içerik” mevcut.


UGLY SHADOWS 

Punk rock’ın 40. yılının kutlandığı 2016’da Türkiye’nin bu akıma hak ettiği değeri vermeden geçen yıllarına bir yenisi daha eklendi. Ne özelbir konser yapılabildi ne de isyankâr punk ruhu yaşatılabildi... Bunları düşünürken İstanbullu punk grubu Ugly Shadows’un ilk albümünün Bandcamp linki çıktı karşıma. 2014’te kurulup 80’ler Britanya punk’ından etkilenen grubun vokalisti Gizem adlı genç bir kadın. Londra’da geçenlerde kadınlardan oluşan grupları es geçen punk sergisine tepki gösteren Viv Albertine’e selam olsun!

İstanbul’daki yeraltı bağımsız müzik sahnesini takip edenler, elbette grubu Peyote ve İnfial’de verdikleri konserler nedeniyle tanıyor. Geçen yıl grubun adını taşıyan ilk kısaçalardan sonra bu yıl Kids of Tomorrow adlı ilk albümlerini yayınladılar. Ülkedeki politik kaosu da aktaran şarkı sözleri İngilizce. Bandcamp üzerinden indirilebilen albüm, punk rock’ın 40. yılında armağan oldu bize. Teşekkürler Ugly Shadows!,


KANE IKIN

Avustralyalı deneysel müzik prodüktörü Kane Ikin’in Type Records etiketiyle yayınladığı Modern Pressure, yılın en dikkat çeken elektronik kayıtlarından birisi. Önceleri ambient/drone ikilisi Solo Andata’da yer alan Ikin, onun ardından tek başına sürdürdüğü çalışmalarına odaklandı. Müziğini dinleyince fark edilen derinliğin ardında Avustralya’da hem ses teknolojisi hem de felsefe üzerine eğitim almasının da katkısı olsa gerek diye düşünüyor insan. Taylor Deupree’nin elektronika odaklı plak şirketi 12k tarafından 2011’de yayınlanan ilk solo teklisi Contrail'den bir yıl sonra aynı etiketle ilk solo albümü Sublunar'ı yayınladı.

Endüstriyel müzik ve tekno buluşmasının güzel bir örneğini sunan yeni albümü, sert ritim ve atmosferik dönüşümlerle kulakları farklı sesler arayanlar için ilgi çekici bir kayıt. Ikin, finansal kriz yaşayınca ekipmanını parça parça satmak zorunda kalması nedeniyle, 2012 tarihli ilk albümü Sublunar'a göre farklı bir yaklaşımla kayıt yapmış. Synth, elektronik davul, reverb pedalları ve bilgisayarı ile başbaşa kalınca, büyük olasılıkla içinde bulunduğu durumun da etkisiyle, dinleyiciyi adeta bir gerilim filminin içine sürüklüyor. Yarattığı tekinsiz atmosferde terk edilmişlik hissini seslerle büyük bir başarıyla kurgulamış kanımca.


(Bu yazı ilk olarak Red Bull Müzik'te yayınlandı. http://www.redbull.com/tr/tr/music/stories/1331812126323/su-ara-dinlenmesi-gereken-albumler)

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate