6 Aralık 2009 Pazar

Punk kemancı, Hendrix'i anıyor


By on 21:22:00

© Zülal Kalkandelen
Cumhuriyet/6 Aralık 2009

Klasik müzik dünyasının albümleri milyonlar satan asi ruhlu punk çocuğu” İstanbul’a geliyor! Tırnak işareti içindeki tanım, konseri düzenleyen Pozitif’e ait. Bu ifadeyi özellikle yazının ilk cümlesine yerleştirdim. Çünkü günümüzde bu tanımlamaya uyabilecek tek bir müzisyen var; buna dikkat çekmek istedim.

Bugüne kadar yaptığı çalışmalarla klasik müziğin yerleşmiş kurallarına başkaldıran o sanatçı, elbette Nigel Kennedy. Babylon, 9,10 ve 11 Aralık’ta, üç gece boyunca İngiliz kemancıyı ağırlayacak.

Klasik müziğin en ilginç figürlerinden birisi Kennedy. Vivaldi'nin The Four Seasons adlı eserine getirdiği yorumla tarihin en çok satan klasik müzik albümünü yaptı. Yeteneğiyle alkışları toplarken, aynı zamanda iddialı sözleri, farklı sahne giysileri ve punk tarzı saçıyla da dikkat çekiyor.

Ünlü müzisyen, İstanbul'a bu defa “Jimi Hendrix Experience” adlı özel bir programla geliyor. Nigel Kennedy Ouintet, gelmiş geçmiş en büyük rock gitaristi Jimi Hendrix’e adadığı bu projede onun klasiklerini yorumlayacak.

Kanımca, Babylon konserleri, hem klasik müzik hem de rock dinleyicileri için kaçırılmayacak bir fırsat. Ama bu görüşüme katılmayanlar da olabilir... Kennedy’nin 1999 tarihli “The Kennedy Experience” adlı albümüne gösterilen tepkileri hatırlıyorum; epey gürültü kopmuştu o tarihte...

O albümde, Hendrix’in şarkılarını klasik müziğe uyarlamıştı Kennedy. Orijinalinde gitar, davul ve bas üçlüsüyle çalınan parçaları, sekiz kişilik bir oda orkestrasıyla kaydetmişti.

Hendrix klasikleri, “Third Stone from the Sun”, “Little Wing”, “1983...(A Merman I Should Return To Be)”, “Drifting”, “Fire” ve “Purple Gaze”, Kennedy’nin yorumuyla tamamen değişmişti. Örneğin, açılış parçası “Third Stone from the Sun”, doğaçlamalarla uzatılınca 14 dakikaya çıkmıştı.

Müzik otoritelerinin bir kısmı, bu duruma ciddi tepki gösterdi. Hendrix’in şarkılarının klasik müziğe uyarlanamayacağını söyleyenler de oldu, albümü absürd ve dinlenemez bulanlar da...

EN İYİ YANITI KENDİSİ VERDİ

Bazıları da, bu tür eleştirileri yapanları tutucu ve dar kafalı olmakla suçladı. O tartışma, aradan geçen 10 yılda yatışmış gözükse de, konu ne zaman açılsa, hâlâ birbirine taban tabana zıt bu iki görüşü duyarsınız.

Bana göre, gelen tepkilere en iyi yanıtı, Kennedy’nin kendisi verdi. Hendrix’i de Bach kadar iyi bildiğini, onun kadar mükemmel bir müzisyeni aynen kopyalamayı anlamsız bulduğunu ve müziği orijinal yapan unsurun entegrasyon olduğunu söyledi.

COVER TARTIŞMASI

Kennedy’ye göre Hendrix’in yaptığı da buydu: Çok farklı müzikal etkilere açıktı Hendrix ve onların hepsini kendine özgü bir şekilde bütünleştiriyordu. Onun müziğini çekebileceğiniz çok sayıda farklı yön olması da bundandı...

Aslında bu konu, müzikte "cover" yapılması, yani ünlü şarkıların yeniden yorumlanması çerçevesinde hep tartışılır. Ben bu tartışmada Kennedy’nin tarafındayım. Hendrix projesini yaratıcı buluyorum. Jimi Hendrix’in dehasının Kennedy gibi olağanüstü bir yetenekle buluşması bile başlı başına bir olaydır...

9 yıl önce Aya İrini’de dinleme olanağı bulmuştum ünlü kemancıyı. Ama doğrusu, Babylon’daki konser için de farklı bir heyecan duyuyorum. Çünkü dinleyiciyle sanatçının yoğun bir etkileşimi paylaşabildiği o salonda Nigel Kennedy'yi dinlemek ayrı bir keyif!

Yazan: Zülal Kalkandelen

Translate